|
|
KAPADOKYA HAKKINDA
Kapadokya,
Anadolu’nun ortasında bir Peri Masalı ülkesidir. Burada
tarih,
mimari, doğal güzellik
ve insan emeği, en güzel şekilde karışmış, birbiri
içinde eriyip bu güzellikleri ortaya
çıkartmıştır. Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına
gelen Kapadokya, dünyanın en eski kalbidir. Bu sebeple
buraya gelen herkes buraya aşık olmakta, aynı şekilde
“O” da her geleni sevip, ona kucak açmaktadır.
Bu
bölge bir karışım, bir erime potasıdır. Her gelen
uygarlık, bir sonraki uygarlığa bir iz, bir hayal, bir
fikir bırakmıştır. Bu sebeple, burada yaşamış olanların,
geçmişten geleceğe hep bir mesajları olmuştur.
Kapadokyalılar, Hititler, yazıyı bulan Frigler, ateşe
tapan
Persler,
Romalılar, ardılları oryantalist
Bizanslılar, Yunanlılar, taş işçiliğinde uzman
Ermeniler, taç kapılı mimarisi ile
Selçuklular,
ihtişamlı
Osmanlılar yaşadı bu topraklarda. Hepsi
kendisine yeni bir dünya inşa etmeye çabaladı. Kayaları
oydular, taşları kazıdılar ve tapınaklar, kiliseler,
şapeller, evler, sokaklar inşa ettiler. Bu işi yaparken
içine sevgi katmayı unutmadılar. Her şeyi o kadar
sevdiler, o kadar sevgiyle yaptılar ki, başıboş gezen
güvercinlere bile sessiz kayalarda yuvalar yaptılar.
İşte o zaman, insanların dokunuşlarıyla sessiz olarak
bilinen taşlar konuşmaya başladılar.
Bölgede insan yapısından çok, doğal oluşumlar
yoğunluktadır. Birçok mineralden ve volkanik malzemeden
meydana gelmiş olan kayaların çeşitli iklimsel
elemanlarca aşındırılması ile nefes kesen doğal
heykeller, korunaklı kanyonlar, vadiler ve peri bacaları
oluşmuştur. Bu sebeple, bölgeyi ziyaret eden kişiler
klasik tatil anlayışının yanında burada tarihin
yansımalarına dokunup onları hissedebiliyorlar. Her
küçük mağara, taş parçası bir gizem ve bir tarih
sözcüsüdür bu bölgede. Aynı noktadan alacağınız
resimlerde bile sürekli bir değişiklik olacaktır çünkü
tarihi bir bölge olan Kapadokya sürekli değişmektedir.
Daha fazla bilgi için
www.cappadociaonline.com
|